Bilişsel Davranışçı Terapi
BDT’nin temel amacı bireylerin işlevsiz ve olumsuz düşünce kalıplarını tanımaları, bu kalıpların duygusal durumlarını nasıl etkilediğini anlamaları ve bu düşünceleri daha işlevsel hale getirmelerini sağlamaktır. Bunun yanında bireylerin duygusal tepkilerini ve davranışlarını olumlu yönde değiştirmek hedeflenir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bireyin düşünce, duygu ve davranışlarının birbirleriyle ilişkili olduğunu varsayan ve bireyin olumsuz ya da işlevsiz düşünce ve davranışlarını değiştirerek mental sağlığını iyileştirmeyi amaçlayan bir psikoterapi yaklaşımıdır.
Bilişsel Davranışçı Terapi’nin Kısa Tarihi
BDT’nin kökeni, davranışçı psikolojiye dayanır. John B. Watson ve B.F. Skinner gibi davranışçı psikologlar insan davranışlarının öğrenme süreçleriyle şekillendiğini savunmuşlardır. Bu dönemde özellikle klasik ve edimsel koşullanma ilkeleri üzerine çalışmalar yapılmıştır.
Davranışçı yaklaşımların yanı sıra, 1950’lerde bilişsel devrimle birlikte insanın düşünce süreçlerine verilen önem artmıştır. Albert Ellis, 1950’lerin sonlarında Rasyonel Duygusal Terapi’yi (RET) geliştirmiştir. Ellis, bireylerin duygusal tepkilerinin, olaylara yükledikleri anlamlardan kaynaklandığını öne sürmüştür.
Aynı dönemde Aaron T. Beck, depresyon üzerine yaptığı çalışmalar sırasında hastalarının otomatik negatif düşüncelere sahip olduğunu fark ederek bu düşüncelerin duygusal ve davranışsal sorunlara yol açtığını gözlemlemiştir. 1960’ların ortalarında Beck, Bilişsel Terapiyi geliştirmiştir. Bu yaklaşım, bireylerin olumsuz düşüncelerini tanıma ve değiştirme üzerine odaklanmaktadır.
Bilişsel terapi ve davranışçı terapi yaklaşımlarının etkisiyle, 1970’lerde BDT bir tedavi yöntemi olarak geliştirilmiştir. BDT, bilişsel ve davranışsal tekniklerin birleştirilmesiyle daha bütüncül bir terapi yöntemi sunmaktadır. Aaron Beck ve diğer öncüler bu yaklaşımı daha sistematik hale getirerek çeşitli psikolojik bozuklukların tedavisinde kullanılabilecek teknikler geliştirmişlerdir.
1980’ler ve 1990’larda BDT depresyon, anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), yeme bozuklukları gibi birçok psikolojik rahatsızlığın tedavisinde etkili olduğunun kanıtlanmasıyla yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
Günümüzde BDT bireysel terapi, çift terapisi, çocuk/ergen terapisi, grup terapisi ve çevrimiçi terapilerde yaygın olarak kullanılmakta ve etkinliği geniş çapta kabul görmektedir.
Bilişsel Davranışçı Terapi’nin Özellikleri
- Problem Odaklı: Belirli sorunlara odaklanır ve bu sorunları çözmeye yönelik stratejiler geliştirir.
- Aktif Katılım: Terapide danışan aktif bir rol oynar. Danışan ev ödevleriyle seanslar arasında öğrendiklerini uygulamaya devam eder.
- İşbirlikçi Yaklaşım: Terapist ve danışan arasında işbirliğine dayalı bir ilişki vardır. Terapist danışana yol gösterir ve rehberlik ederken danışan da kendi düşüncelerini ve duygularını keşfetmek için aktif bir rol üstlenir. Terapi süreci, karşılıklı olarak belirlenen hedefler doğrultusunda ilerler.
- Davranışsal Teknikler: BDT davranışsal stratejiler de içerir. Maruz bırakma terapisi, gevşeme teknikleri, davranışsal aktivasyon gibi teknikler kullanılarak bireyin olumsuz davranış kalıplarıyla başa çıkması sağlanır.
- Eğitici: Danışanlara kendi düşünce süreçlerini ve davranışlarını nasıl değiştirebileceklerini öğreten bir yapıya sahiptir. Bireylere kendi düşüncelerini değiştirme becerisi kazandırarak onları bağımsız hale getirir.
- Burada ve Şimdiye Odaklanma: Kişinin şu anki düşünce ve davranışlarını değiştirmeye odaklanır. Geçmiş deneyimlere bakılsa da uygulamalar genellikle şimdiki zamanı hedef alır ve kişinin mevcut sorunlarıyla başa çıkmasına yardımcı olur.
- Otomatik Düşüncelerin ve Temel İnançların İncelenmesi: Bireyin otomatik olarak ortaya çıkan olumsuz düşüncelerini tanımasına ve bunları sorgulamasına yardımcı olur. Ayrıca bu düşüncelerin altında yatan temel inançlar ve varsayımlar incelenir. Kişinin bu olumsuz inançları değiştirmesi hedeflenir.
- Bilimsel ve Kanıta Dayalı Yaklaşım: Bilimsel araştırmalara dayanmaktadır. Psikolojik sorunların tedavisinde etkinliği çok sayıda araştırmayla kanıtlanmış stratejiler kullanır.
- Uzun Vadeli Fayda: Bireylerin sadece mevcut sorunlarını çözmekle kalmayıp, gelecekte karşılaşabilecekleri zorluklarla başa çıkmalarına da yardımcı olur
- Uygulama Esnekliği: Hem yüz yüze hem de çevrimiçi terapilerde uygulanabilen bir yöntemdir.
Bilişsel Davranışçı Terapi’nin İnsana Bakışı
BDT insanı bir bütün olarak ele alır. Duygular, düşünceler ve davranışlar arasında bir döngü olduğunu savunur. BDT’ye göre olumsuz düşünceler olumsuz duygulara yol açar ve bu duygular işlevsiz davranışlara neden olabilir. Dolayısıyla bu döngüde bir değişiklik yapıldığında kişinin mental sağlığı da olumlu yönde değişebilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi’nin Ağlıklı Olarak Çalıştığı Konular
- Depresyon
- Kaygı
- Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB)
- Panik Bozukluk
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
- Yeme Bozuklukları
- Bağımlılıklar
- Stres Yönetimi
- İlişkisel Problemler
- Öfke Problemleri
- Psikosomatik Sorunlar
- Öz güven Sorunları
- Uyku Problemleri
- Dikkat Eksikliği
Bilişsel Davranışçı Terapi’de Sıklıkla Kullanılan Yöntemler
- Bilişsel Yeniden Yapılandırma: Olumsuz ve işlevsiz düşüncelerin fark edilmesi ve daha işlevsel olanlarla değiştirilmesi.
- Düşünce Kayıtları: Bireyin olumsuz otomatik düşüncelerini yazılı olarak kaydetmesi ve bunların sorgulaması. Kişi yazılı bir şekilde düşüncelerini gözden geçirerek alternatif düşünce biçimleri geliştirmektedir.
- Sokratik Sorgulama: Kişinin olumsuz düşüncelerinin eleştirel bir şekilde değerlendirmesinin sağlanması.
- Bilişsel Çarpıtmaların Tanınması: Bilişsel çarpıtmaların (gerçekliği yanlış yorumlama biçimleri) tanınması ve bunların düzeltilmesine yardımcı olunması.
- Davranışsal Deneyler: Kişinin korku veya kaygı yaratan durumlarla yüzleşmesinin sağlanması.
- Davranışsal Aktivasyon: Depresyon tedavisinde sıkça kullanılan bu yöntem ile bireyin günlük hayatta daha fazla olumlu aktiviteye katılmasının teşvik edilmesi. Davranışsal aktivasyon bireydeki pasiflik döngüsünü kırarak enerji seviyesini ve motivasyonunu artırmasını ve zevk aldığı veya yapmaktan kaçındığı aktiviteleri planlayarak yapmasını hedeflemektedir.
- Maruz Bırakma Terapisi: Kişinin korktuğu durumlarla güvenli bir ortamda kademeli olarak karşı karşıya kalmasının sağlanması.
- Duygusal Düzenleme Teknikleri: Duyguları yönetmeye ve düzenlemeye yönelik stratejiler geliştirilmesi.
- Rol Yapma (Role Play): Kişinin korktuğu veya kaygılandığı bir durumu güvenli bir ortamda prova etmesi.
- Ev Ödevleri: Danışanın terapi seansları dışında öğrendiklerini günlük hayatında uygulaması için ödevler verilmesi.
Merkezimizde Bilişsel Davranışçı Terapi hizmeti veren uzmanlarımız:
